Hayatta belli bir derdi olan, küçücük de olsa ardından silinmeyecek izler, unutulmayacak anılar bırakmak isteyen güzel insanlar ile engelleri yüzünden sokağa çıkamayanların yollarını bisiklet vasıtasıyla birleştiren çiçeği burnunda bir dernek: Engelsiz Pedal.
Bundan üç yıl kadar önce, kamp yapmak üzere matını, uyku tulumunu toplayıp Sarıyer Kilyos sahiline doğru pedallayan Marmara Üniversitesi Bisiklet Kulübü öğrencileriyle evden dışarıya çıkmaya korkan 12 yaşındaki engelli bir kız çocuğu babasının, soğuk bir günde bir semt kahvesinde yollarının kesişmesiyle başlıyor aslında tüm hikâye. Sıcak çaylar eşliğinde koyu bir sohbet kuruluyor, tekrar görüşmek üzere sözleşiliyor, telefon numaraları alınıyor. Bisikletçilerimiz yoluna devam ediyor. Ayrıldıktan hemen sonra ise şimşek çakması misali bir fikir geliyor akıllarına: “Neden kasaya bir minder koyup Ceyda’yı gezdirmiyoruz?”
İşte, bisikletin bir ulaşım aracı olmaktan çıkıp hiç beklenmedik bir iletişim aracına dönüşme serüveni de Ceyda, ailesi ve enerjileri içlerinden taşan grubumuzun çevresinde filizleniyor. Gerçekleştirdikleri ilk gezi dalga dalga kulaktan kulağa yayılarak bisikletle gezdirilmek isteyen çocuk sayısı artıyor. Birbirinden duyup kâh dâhil olmak kâh destek olmak isteyenlerle de böyle ilmek ilmek örülmüş bir ağ oluşuyor. Hem tek bir kasalı bisikletleri olduğu için hem de eşzamanlı olarak okuluna da devam eden Samet Aksuoğlu’nun kendi başına bu gezilere yetişememesi sebebiyle dernekleşme fikri doğuyor. Derneğin başkanı da ilk gezinin baş konuğu Ceyda’nın annesi. Aynı engellere sahip olmasalar da aynı sıkıntıları yaşayan çocuklar, aileleri ve kendi çevrelerindeki gönüllülerle gerçekleştirdikleri bisiklet gezileri ve çeşitli pikniklerle maddi imkânsızlıklara, engellileri eve hapseden mahalle baskısına ve elverişsiz fiziki koşullara meydan okuyorlar. Öyle veya böyle şekilde aynı çetrefilli yollardan geçen aileler ve çocukları böylelikle bir nebze de olsa sırdaş, dert ortağı ama en önemlisi arkadaş oluyorlar.
Arkadaş grubu olarak şehirlerin malum fiziksel engelleri yüzünden sokağa pek çıkamayan engelli çocukları özel kasalı Hollanda tipi bisikletle gezdirmeye başladıkları isteklilik esaslı bu proje, şimdi aktif olarak özveriyle çalışan gündelik hayatlarında bambaşka işler yapsa, farklı mesleklerde çalışsa da gönüllülük paydasında birleşen birbirinden farklı 55 kişi ile sürüyor. Bir banka müdürünün makam şoförü olan Ceyda’nın babasından ilham alarak kendilerine makam şoförü diyorlar. İlk adımı gönüllülük olsa da makam şoförü olabilmenin engelli çocuklarla nasıl iletişim kurulacağı, nasıl davranılacağı ile ilgili psikolojik eğitimler ve profesyonel trafik, ilk yardım ve bisikleti içeren teknik eğitimler gibi belli aşamaları var. Bir anlamda özveri isteyen bir parkur makam şoförü olabilme yolculuğu.
Engelliler için özel olarak üretilen bisikletleri alabilmek amacıyla da içinde bisiklet gezileri, müzayedeler, bir bisikletçinin bilmesi gerekenler için söyleşiler, canlı bisiklet gösterileri, konserler gibi birçok aktivite bulunan “Engelsiz Hayata Pedal Çevir” sloganlı “Engelsiz Pedal Festivali” isimli bir festival düzenliyorlar.
İnsanlığın aymaz, acımasız tarafının her gün ana haber bültenleri ve gazete manşetleriyle yüzümüze vurulduğu şu günlerde içimizdeki umut ışığını yakıp alevlendirecek bir kıvılcım aslında onların yaptıkları. Ve söyledikleri, istedikleri şey çok net:
“Tek başına gezme, gel bir çocuğa makam şoförü ol!”
http://vimeo.com/engelsizpedal/bundandoksandokuzyiloncegelenlerarabaylavnnndiyegelmediler
Çoğunluğu gençlerden oluşan grubun aktif olarak kullandıkları Facebook, Twitter hesapları ve gezilerinden videolar paylaştıkları Vimeo ve Tumblr hesapları da var.
https://twitter.com/EngelsizPedal
https://www.facebook.com/groups/engelsizpedal/
http://engelsizpedal.tumblr.com/